Ekonomistler Bakan Şimşek'i Eleştirdi: 'Popülizme Dayanmadık Demek Ayıp'

Ekonomistler, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in ekonomi politikalarını eleştirerek, enflasyonu artıran kâr marjlarına rağmen servetin vergilendirilmemesini eleştirdi. 2025 Temmuz'unda emekli ve ücretliler, artan enflasyon ve düşük zamlar nedeniyle ekonomik zorluklarla karşı karşıya kaldı.

Yayınlanma:
Ekonomistler Bakan Şimşek'i Eleştirdi: 'Popülizme Dayanmadık Demek Ayıp'

Ekonomistler, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in uyguladığı ekonomi politikalarına yönelik eleştirilerini dile getirdi. Prof. Aziz Konukman, "Enflasyonu körükleyen kâr marjları olmasına rağmen servet vergilendirilmiyor. Bu durumu 'popülizme sığınmadık' şeklinde savunmak kabul edilemez" ifadelerini kullandı.

Temmuz 2025 itibarıyla emekliler ve ücretliler, yükselen enflasyon ve düşük maaş zamları nedeniyle ekonomik zorluklarla karşı karşıya kaldı. Asgari ücrete ara zam yapılmazken, memur ve memur emeklilerine yüzde 15.57, SGK ve Bağ-Kur emeklilerine ise yüzde 16.67 oranında zam yapıldı. Açıklanan bu oranlar yıllık enflasyonun altında kalırken, kamu işçileri için müzakereler sürüyor.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in "Programımız başarısını kanıtladı, enflasyonda düşüş yaşanıyor" şeklindeki açıklamalarına ekonomistlerden tepki geldi. Uygulanan sıkı maliye politikalarının halkı daha da yoksullaştırdığı savunuldu.

İktisatçı Prof. Aziz Konukman, enflasyonun temel nedeninin "talep enflasyonu" değil, "kâr kaynaklı enflasyon" olduğunu vurguladı. Konukman, Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'nun açıklamalarında yer alan "fiyatlama davranışlarının dezenflasyon üzerinde risk oluşturduğu" ifadesine dikkat çekti.

Cumhuriyet'in haberine göre, Konukman, özel sektörün fiyatlarını geçmiş enflasyona göre belirlediğini, üzerine kâr marjı eklediğini ve kamu kurumlarının da fiyatlandırma davranışlarıyla enflasyona katkıda bulunduğunu belirtti. Buna karşın, sadece çalışanların gelirlerinin sınırlı tutulduğunu savundu. Konukman, "Enflasyonu artıran kâr marjları olmasına rağmen, bir türlü serveti vergilendiremiyorlar. Çalışanların hem reel gelirleri düşürülüyor hem de bu düşürülmüş gelirlerden bütçeye 'vergi hortumu' bağlanıyor. Bu tabloyu 'popülizme dayanmadık' diyerek savunmak çok yanlış" şeklinde konuştu.

EKONOMİSTLERDEN SERT ELEŞTİRİLER

Siyasal iktisatçı İnan Mutlu ise sabit gelirli vatandaşların son beş yılda "kâbus senaryosu" yaşadığını ifade etti. Mutlu, her ay ortalama 262 bin kişinin banka borcu nedeniyle yasal takibe alındığını vurguladı.

"Asgari ücret ile açlık sınırı arasındaki fark, uygulanan reçetenin hatalı olduğunu gösteriyor. İnsanları daha da yoksullaştırarak enflasyonu düşürme çabası sonuç vermedi. Harcanan çaba, elde edilen faydayı karşılamadı" dedi.

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Mutlu, çözümün kemer sıkma politikaları uygulamak yerine, devletin ekonomideki rolünü yeniden tanımlamak olduğunu savundu. Gelir dağılımının iyileştirilmesi, üretim ve sanayi politikalarının dış ticaret açığını azaltacak şekilde yeniden yapılandırılması ve yüksek gelir gruplarının daha fazla vergilendirilmesi gerektiğini belirtti.

Haber Merkezi